Bir yaz günü, plajda oturuyor, kumlarla oynayan iki çocuğu
seyrediyordum. Her ikisi de, deniz kıyısında, kapılarıyla, kuleleriyle,
tünelleriyle kocaman bir kale yapmak için beraberce harıl harıl
çalışıyorlardı. Kale neredeyse tamamlanmışken , büyük bir dalga gelip
kaleyi bozdu. Her şey, bir anda ıslak bir kum yığınına dönüşmüştü.
Bütün uğraşlarının bir anda gözlerinin önünde yok olduğunu gören
çocukların göz yaşlarına boğulmalarını bekliyordum. Ama çocuklar beni
şaşırttı.
Ağlamak yerine, ikisi de kalkıp el ele tutuştular ve gülerek kıyıdan biraz
daha uzaklaşıp yeni bir kale yapmaya giriştiler.
Çocukların , o anda bana önemli bir ders öğrettiklerini fark ettim.
Yaşamımızdaki her şey, yapmak için üstünde çok zaman ve enerji sarf
ettiğimiz her karmaşık yapı , aslında kumdan yapılmışlardır. Sadece başka
insanlarla kurduğumuz ilişkiler ayakta sağlam kalabilir.
Er ya da geç, bir dalga gelip, kurmak için yoğun çaba sarf ettiğimiz
çalışmaları anında yıkabilir. Böyle bir durum karşısında, sadece yanında
tutacak bir eli olan insan gülümseyebilir….
Rabi Harold Kushner
Gürültülü ve insanı sessizce içine çekip,kirli düşüncelere hapseden hayat durağında dinlendirici yazılar bizlere yeni bir kapı aralamakta, bu da onlardan birisi olmuş…
Evet katılıyorum sana bazen başkalarının hataları yada dersleri bize de ders olyor.. aslında iyi olyor hemde çok iyi oluyor… bu dersleri kendimde de pay bulma dileğiylee………