Aşk ile arkadaşlık bir gün yolda karşılaşırlar.
Aşk bi tuhaftır bugün. Garip bir kibir vardır üstünde.
Arkadaşlık ise selam verir eski dostuna.
Aşk kendinden oldukça emin arkadaşlığa sorar:
-Ey arkadaşlık biz eski dostuz ama benim bir türlü anlayamadığım bir şey var ki sormazsam rahat edemeyeceğim. Ben senden daha sıcak ve içtenim öyle değil mi? Üstelik daha samimiyim. Sen niye varsın ki, yani buna sebep var mı?
Arkadaşlık bu suale çok şaşırır. Hiç böyle bir şey beklemez dost bildiği aşktan.
Aşk ise sorduğu sorunun ne etki bıraktığını düşünmez bile.
Bu soru üzerine cevap verir arkadaşlık:
Ahh dostum ahhh.Sebebi şu:
SEN ÇEKİP GİTTİKTEN SONRA ARKANDAN AKAN GÖZYAŞLARINI SİLMEK İÇİN…
Sorarım nerde bu arkadaş? Akan gözyaşlarını silmek için var olacak. Yokmu.?
Var diyebilecek kaç kişi?
Gerçek arkadaş sevdiğinin mutluluğunu, kendi mutluluğundan önde tutar ki hiç gözyaşı olmasın.
Gözyaşını silmek için var olmak kadar, gözyaşını akıtmamak için de var olunmalıdır.
Yoksa…Martılar arkadaşınızdır sahil boyu yürünen yolda.
Sorarım onlara, iskeleye yanaşan feribot getirmişmidir onu diye? Sadece kanat çırparlar…
Anlarım ki eğer beklendiğini bilse o feribota mutlaka bir gün binecektir..
aynen nerde bu arkadaşlık 😦
Sorarım nerde bu arkadaş? Akan gözyaşlarını silmek için var olacak. Yokmu.?
Var diyebilecek kaç kişi?
Gerçek arkadaş sevdiğinin mutluluğunu, kendi mutluluğundan önde tutar ki hiç gözyaşı olmasın.
Gözyaşını silmek için var olmak kadar, gözyaşını akıtmamak için de var olunmalıdır.
Keşke Okuduğumuz sayfaları dolduran, ucuz kitapların pahalı yazarları böyle kalemler olsa …
Yazdığım romanım yok.Bir garip kalemim işte.İçinden geldiği gibi yazan, yazdığı gibi içten olan.
Bu yaşadıklarımdan sonra aşk anlamsız kaldı, duygularımın iniltileri arasında.